Yine sıradan bir günde olduğu gibi “Bugün nasıl yatsam ne
işşizlikler peşinde koşsam? asjkdf” diye üşengeç bir şekilde düşünürken,
haftasonu bizimkilerin ısrarları sonucu, geçen sene karşılaştığımız ve okulumu
ve bölümümü öğrenince “Aağ süper! Mezun olunca hemen yanıma gel, seni işe
alalım! ;))))))” diyen tanıdığımızı -“Ben torpille işe girmem!!1! Hem daha geri
dönmesini beklediğim şirketler var!!” şeklindeki ergenlik ve idealistlik
triplerime rağmen- aramama ve en azından iş başvuru prosedürünü sormam
gerektiğine karar vermiş bulunduğumuzu hatırladım. Huh! Uğraşşsam bir daha bu
uzun cümleyi kuramam sanırım. Neyse, uzun süredir konuşmadığımız için önce
kendimi hatırlatmakla başlayan, sonra da iş başvuruları yapmaya başladığımı ama
mağlum şirketin internet sitesinde işe alım süreci ve açık pozisyonlarla ilgili
bir bilgi göremediğimi, bu konuyla ilgili kendisine danışmak istediğimi
belirten minik bir konuşma hazırladım. Allaağm hiç sevmediğim işler..... Aradım
ve TELEFON AÇILMADI arkadaşlar asjfk. –Bugün itici random gülmeli yazı
yazacağım, evet. - Fakat mükemmel bir
karmadan ibaret olan günüm daha yeni başlıyordu. Saçma sağan bir şekilde
internette gezinirken birden telefonum çaldı ve O DA NESİ? Telefonun ucunda bir
savunma sanayii ik’cısı vardı! Evet ik’cı dıyeceğim, çünkü uzun uzun yazmaya
üşendim ajksd. Ertesi gün yani yarın mülakata çağırıldım ve yanımda bir adet de
vesikalık götürmem istendi. Bir anda telefonu kapattığımda “Ama benim vesikalık
fotoğrafım yok!!” diye heyecan içine girdim ve o sıralar saat akşam 5
civarıydı. Neyse ki fotoğrafçılar o kadar erken saatte kapanmıyormuş çocuklar. “İş
başvurusu yapan bir insan yavrusunun neden güncel bir vesikalığı olmaz?” diye
sorabilirsiniz, o da benim dingilliğim oluyor sanırım. “Madem iş başvuruları
için kullanacağım, adam akıllı bir fotoğraf olsun.” diyerek fotoğrafçıdan önce
kuaföre gitmeye karar verdim. KAPIDAN ÇIKTIĞIM ANDA YAĞMUR YAĞMAYA BAŞLADI........
Sade dalgalı bir fön dilerken kuaförden düğün saçı yaptırmış bir şekilde çıktım,
içimden bin bir küfür saydırarak. Elimde şemsiyem ile adeta karmaya meydan
okuyarak eve üzerimi değiştirmeye döndüm. Fotoğrafçının kapanmamış olmasını
umarak yola çıktım. Fakat KARMA BUGÜN BENİMLE UĞRAŞMAYA KARARLIYDI. Elimde
şemsiyemle fotoğrafçının kapısında kalakaldım çünkü ELEKTRİKLER KESİKTİ. Bir
arka sokaktaki evimde ve onun da arka sokağındaki düğüncü kuaförde elektrikler
vardı ama fotoğrafçıda elektrikler kesikti. Günümün nasıl biteceğini gerçekten
merak ederken fotoğrafçı 5-10 dakika beklememi önerdi. O sırada kendimi fotoğrafçı
amcayla mükemmel bir gülüşe sahip olan Ankara demirbaşı ve bu demirbaşın
mükemmel gerekli Ankara projeleri hakkında konuşurken buldum. Neyse ki elektrik
5 dakika geçmeden geldi, biz de fotoğraf çekme işine girişebildik. Fotoğrafçı
amca, fotoğrafi iş başvurularımda kullanacağımı söylememe rağmen bana sağ ve
sol omzumun üzerinden bakışlar attıran pozlar verdirdi. Bense artık günü bir an önce
bitirme ve karma belasından kurtulma derdindeydim. Fotoğrafçıdan sonra koca
kafama yıldırım düşmeden ve bir tırın altında kalmadan eve gelebildim çocuklar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder