9 Eylül 2014 Salı

beş



Yine sıradan bir günde olduğu gibi “Bugün nasıl yatsam ne işşizlikler peşinde koşsam? asjkdf” diye üşengeç bir şekilde düşünürken, haftasonu bizimkilerin ısrarları sonucu, geçen sene karşılaştığımız ve okulumu ve bölümümü öğrenince “Aağ süper! Mezun olunca hemen yanıma gel, seni işe alalım! ;))))))” diyen tanıdığımızı -“Ben torpille işe girmem!!1! Hem daha geri dönmesini beklediğim şirketler var!!” şeklindeki ergenlik ve idealistlik triplerime rağmen- aramama ve en azından iş başvuru prosedürünü sormam gerektiğine karar vermiş bulunduğumuzu hatırladım. Huh! Uğraşşsam bir daha bu uzun cümleyi kuramam sanırım. Neyse, uzun süredir konuşmadığımız için önce kendimi hatırlatmakla başlayan, sonra da iş başvuruları yapmaya başladığımı ama mağlum şirketin internet sitesinde işe alım süreci ve açık pozisyonlarla ilgili bir bilgi göremediğimi, bu konuyla ilgili kendisine danışmak istediğimi belirten minik bir konuşma hazırladım. Allaağm hiç sevmediğim işler..... Aradım ve TELEFON AÇILMADI arkadaşlar asjfk. –Bugün itici random gülmeli yazı yazacağım, evet. -  Fakat mükemmel bir karmadan ibaret olan günüm daha yeni başlıyordu. Saçma sağan bir şekilde internette gezinirken birden telefonum çaldı ve O DA NESİ? Telefonun ucunda bir savunma sanayii ik’cısı vardı! Evet ik’cı dıyeceğim, çünkü uzun uzun yazmaya üşendim ajksd. Ertesi gün yani yarın mülakata çağırıldım ve yanımda bir adet de vesikalık götürmem istendi. Bir anda telefonu kapattığımda “Ama benim vesikalık fotoğrafım yok!!” diye heyecan içine girdim ve o sıralar saat akşam 5 civarıydı. Neyse ki fotoğrafçılar o kadar erken saatte kapanmıyormuş çocuklar. “İş başvurusu yapan bir insan yavrusunun neden güncel bir vesikalığı olmaz?” diye sorabilirsiniz, o da benim dingilliğim oluyor sanırım. “Madem iş başvuruları için kullanacağım, adam akıllı bir fotoğraf olsun.” diyerek fotoğrafçıdan önce kuaföre gitmeye karar verdim. KAPIDAN ÇIKTIĞIM ANDA YAĞMUR YAĞMAYA BAŞLADI........ Sade dalgalı bir fön dilerken kuaförden düğün saçı yaptırmış bir şekilde çıktım, içimden bin bir küfür saydırarak. Elimde şemsiyem ile adeta karmaya meydan okuyarak eve üzerimi değiştirmeye döndüm. Fotoğrafçının kapanmamış olmasını umarak yola çıktım. Fakat KARMA BUGÜN BENİMLE UĞRAŞMAYA KARARLIYDI. Elimde şemsiyemle fotoğrafçının kapısında kalakaldım çünkü ELEKTRİKLER KESİKTİ. Bir arka sokaktaki evimde ve onun da arka sokağındaki düğüncü kuaförde elektrikler vardı ama fotoğrafçıda elektrikler kesikti. Günümün nasıl biteceğini gerçekten merak ederken fotoğrafçı 5-10 dakika beklememi önerdi. O sırada kendimi fotoğrafçı amcayla mükemmel bir gülüşe sahip olan Ankara demirbaşı ve bu demirbaşın mükemmel gerekli Ankara projeleri hakkında konuşurken buldum. Neyse ki elektrik 5 dakika geçmeden geldi, biz de fotoğraf çekme işine girişebildik. Fotoğrafçı amca, fotoğrafi iş başvurularımda kullanacağımı söylememe rağmen bana sağ ve sol omzumun üzerinden bakışlar attıran pozlar verdirdi. Bense artık günü bir an önce bitirme ve karma belasından kurtulma derdindeydim. Fotoğrafçıdan sonra koca kafama yıldırım düşmeden ve bir tırın altında kalmadan eve gelebildim çocuklar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder