9 Eylül 2014 Salı

altı



Merhaba,
Bu aralar bu minnak saksı ve içinden çıkmasını, büyümesini dört gizle beklediğim mimoza çiçeğimle yatıp kalkıyoruz. Tamam biraz abarttım. Ama ufak bir heyecan hissettiğim doğru. Çünkü daha önce böyle şeylerle hiç uğraşmadım çocuklar. Maksimum uğraşım, bizimkiler Ankara dışındayken iki üç günde bir sulamam gereken bir düzine menekşeyi ve adını bilmediğim birtakım çiçekleri kurutmak oldu.



Büyüse de saçma sapan before-after kolajları yapsam. *.*

Bu arada mimoza çiçeği, küçükken fen bilgisi ya da biyoloji kitaplarında okuduğumuz küstüm çiçeğinden başka bir şey değil çocuklar. Ama bu tohumcuklar ve bu saksı, kendisine küstüm çiçeği dememiz için o yumucuk ellerle İsviçre'den buraya gelmiş olamaz. Bir de, mimoza daha güzel. Kelime olarak. Hızlı olarak ardarda söylemesi eğlenceli oluyor. Bence.





Hiç yorum yok:

Yorum Gönder