30 Mart 2015 Pazartesi

otuzsekiz

Birgün g ile bir avm'de buluştuk. Karnımız acıktı. Kıvrık patatesli menüden aldık ve birer sinema bileti kazandık. Film izleyecek vaktimiz yoktu. Haftaya tekrar g ile avm'de buluştuk ve önceki hafta kazandığımız sinema biletleriyle sinemaya gittik. Filmden çıkınca karnımız acıktı. Kıvrık patatesli menüden aldık ve birer sinema bileti kazandık. Sinema izleyecek vaktimiz yoktu. Haftaya tekrar g ile avm'de buluştuk ve önceki hafta kazandığımız sinema biletleriyle sinemaya gittik. Filmden çıkınca karnımız acıktı. Kıvrık patatesli menüden aldık ve birer sinema bileti kazandik. Sinema izleyecek vaktimiz yoktu. Haftaya tekrar g ile avm'de buluştuk ve önceki hafta kazandığımız sinema biletleriyle sinemaya gittik. Filmden çıkınca karnimiz acıktı. Kıvrık patatesli menüden aldık ve birer sinema bileti kazandik. Film izleyecek vaktimiz yoktu. Haftaya tekrar g ile buluştuk ama sinemaya gitmedik. Onun yerine konuşmadan uyumayı tercih ettik. Çünkü bütün güzel filmleri beraber izlemiştik.

23 Mart 2015 Pazartesi

otuzyedi

Gecenin ninnisi.


*Uzun zamandır beklediğim bir tatlış kendisi. Herşeyi erteleyip gitsek negzel olur.

18 Mart 2015 Çarşamba

otuzaltı

Merhaba ben mutsuzum. İşlere yetişememekten, buralara uğrayamamaktan, kitaplara, filmlere, düşünmeye, yani kendime vakit ayıramamaktan dolayı mutsuzum. Birileri dünyaya gizli bir turbo motor takmış da benim benzinim bitmiş gibi hissediyorum. Ayrıca tam şu anda fonda bu çalıyor, neden ve nasıl oldu bilmiyorum. İyice dertlendim. Bu şarkının benim için özel bir anlamı yok aslında. Sadece dertlendim. WHATEVER. Şu andan itibaren, kendime, bu yorgan altı, cenin pozisyonundan kurtarmak amaçlı yeni bir terapi uygulamaya başlıyorum. Günboyu bunaldıkça bu minnağa bakıp bakıp mutlu olacağım. Karpuzunu yerim senin. Saygılar.

*Slow the world down, bitches!