3 Ocak 2015 Cumartesi

yirmisekiz



Hellö.

1 ve 3 yaşımdan sonra ilk kez uçağa bindim. Gülmeyin. 1 ve 3 yaşımdan pek birşey hatırlamadığımı varsayarsak, ilk binişim de diyebiliriz. Hem de tek başıma. Minik bir İzmir turu yapmaya heveslenmiştim. Tahmin edin ne oldu? Hergün güneşli ve tek bir bulut olmayan hava durumu ben İzmir’e gittiğim gün yağmurluydu. Dolayısıyla işim bitince kordonda kızlara laf atmak yerine paşa paşa havaalanına dönerek dönüş uçağımı bekledim. Olsundu. Uzun süredir istediğim gibi kahve-kitap ikilisini yaşayamamıştım. Şanslı olduğum nadir anlardan birine tanıklık ederek güzel bir kahveci buldum ve orada takıldım çocuklar. Gündüz uçmak mı gece uçmak mı daha mükemmel karar veremedim ama pencere kenarı koltuklarda oturmadan uçmanın tam bir şanssızlık olduğuna hiç şüphem yok. Hele ki benim gibi bulut, gökyüzü, uzay, galaksi, hebele hübele manyağıysanız. 

*Akşam bir şehir merkezi üzerinden uçmak, uzaklarda dev bir yılbaşı ağacı görmek gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder