20 Eylül 2015 Pazar

kırkdokuz

Yanlış kararlar almada üzerime kimse yok sanırım. Sonuncusunu da iş değişimi ile kanlı canlı tecrübe etmiş bulundum maalesef çocuklar. Kariyer ya da bireysel gelişim adına hiç bir ilerleme katetmiyorum, edemiyorum. Hatta geriye sarıyorum, çünkü işte günboyu yaptığım işler şöyle: haberleri taramak, linkedin, goodreads, mail hesaplarımı kontrol etmek, tekrar haberleri okumak, playtusuna hızlıca göz atmak, bunlardan arta kalan zamanlarımda da ne olduğu anlaşılmayan (güncel mi değil mi editlendi mi kaldırıldı mı bilinmeyen) birtakım döküman çöpüne göz atmak. Ayrıca asosyallikten ölücem. Ve bütün bunların can sıkıcılığından hiç bahsetmiyorum bile. Kendimi sürekli geçmiş ihtimaller, elden kaçmış seçenekleri düşünürken buluyorum. Tam bir Mr. Nobody'yim adeta. Düşünmekten kurtulamıyorum çocuklar. Eski işimden ayrılmasaydım, müdürle yeni bir projeye başlayacaktım ve o sinirimi bozan aptal işe daha az ağırlık verecektim muhtemelen. Ya da en başından bana orada gizliden teklif edilen projedeki düşüncemi çekimser göstermek yerine korkmadan kabul etseydim. Bir insan iş değiştirdikten sonraki ay eski işyeri çalışanlarına yüzde onbeşe varan zam+yeni yıl zammı yapabilir mi çocuklar? Bu ihtimal kaç sizce? Peki benim bu ihtimale dahil olma ihtimalim? Fuck it! Neyse ki şimdiki işimde mutlu olduğum nadir anlardan birisi aybaşları. Bir de 1.5 saat erken biten mesai. Yine de düşünmeden edemiyorum. Orada olsaydım paşalar gibi 14 iş günü yıllık iznimi hak etmiş olacaktım!! WHATEVER. Buradaki müdürüm anlayışlı çıktı da iki güncük izinle şöyle tatlış bir aktiviteye katılıp mini bir tatil yapabildim







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder